Peki, seyirciler senin işinin olduğu odaya geldiklerinde nelerle karşılaşıyorlar?
Odada iki iş yer alıyor. Birisi mekanizmalı bir iş olan “Letters from Lost Paradise’’, diğeri ise balmumundan yapılmış el heykellerinden oluşan “The Keepers’’ isimli bir yerleştirme.
“Letters from Lost Paradise’’, az önce bahsettiğim Lord Byron’un Ermenice öğrenme çabası üzerinden yola çıktığım bir iş. Ağır hareketlerle yukarı aşağı inen harflerden oluşan bir masa görüyoruz. Hareket eden metinde Ermenice harflerle “Letters from Lost Paradise’’ yazılı. Masa, Lord Byron’un eski masasının olduğu noktada. Ağır bir gıcırtı sesiyle inip çıkan harfler adeta Byron masasında mektup yazıyormuş izlenimi veriyor. “The Keepers” ise aynı odada bulunan ve manastıra hediye edilmiş olan Mısır mumyasının odadaki varlığından yola çıkarak yaptığım bir yerleştirme. Mumyaların işlevselliğini düşünecek olursak, bedeni en iyi şekli ile muhafaza etmekle beraber ruhun sonsuz hayata ulaşmasını amaçlamakta. Bunun üzerinden yola çıkarak dil ile olan ilişkimi sorgulamaya başladım. Kütüphanedeki kitapların arasına yerleştirilen balmumundan yapılan eller, avuçlarında bronz harfler tutuyorlar. Dili koruma ve kaybetme korkusu ile ilişkili olan bu iş aynı zamanda dilin nasıl bir mekana dönüşebildiğini de gösteriyor. Nereye gidersek gidelim, evde hissetmemizi sağlayacak yegane şey konuştuğumuz dildir.
Türkiye Pavyonu’nda neler hissettin?
“Respiro’’ kelimenin tam anlamıyla nefesimi kesti. Uçuşan perdelerin arasından sizi içeri davet eden yoğun sesi takip ettiğinizde Sarkis’in yarattığı evrenle karşılaşıyorsunuz. İçeri girdiğiniz andan itibaren sizi sarıp sarmalayan ve her biri farklı şeyler fısıldayan bir sürü anı, düşünce, ses, his ile baş başa kalıyorsunuz. Tek söyleyebileceğim kimlikler üstü olan bir sanatçının üzerine yüklenen her şeyi kendi içerisinde dönüştürerek, sesin, görüntünün ve zamanın ötesinde bir alan yaratmış olması. 100 yıllık unutulmuşlukların, kayıpların, özürlerin, kabullenme ve yüzleşmelerin olduğu bu dönemde, Respiro zamanı kucaklayarak geçmişi bugünle buluşturuyor.