Usta yönetmen Woody Allen, “Blue Jasmine” ile çok sevdiği New York sokaklarına geri döndü. Allen, soylu edasıyla özlediği şehri arşınlarken yanına Cate Blanchett’ı da alarak unutulmaz bir filme imza atıyor. ABD’de ilk haftada izlenme rekorları kıran film, dün vizyona girdi!

 

Londra, Barselona, Paris, Roma derken uzun bir Avrupa turunun ardından, Woody Allen “Blue Jasmine” ile nihayet New York’una kavuştu. Karısından duyduğu bir Park Avenue dedikodusuyla harekete geçip gerçek bir hikâyeden uyarladığı filmin ilham kaynağı ise Tennessee Williams’ın “İhtiras Tramvayı” (A Streetcar Named Desire) adlı kitabı olmuş. Gelen haberler bu defa zalim bir Allen suretiyle karşılaşacağımız yönünde. O, yine uzmanı olduğu nevrotik kadın-erkek ilişkilerine dair ahkâm keserken, ihtiras dolu bir hikâyeyle adeta baş döndürüyor.

New York buhranı

Film, New York’ta yaşayan Jasmine’in inişli çıkışlı, bol krizli yaşamını konu alıyor. Kendisi çekici ve oldukça göz alıcı bir ev kadınıdır. Herkesin gıptayla baktığı bu güzel kadın, son derece gösterişli bir yaşam sürmektedir. Ancak parasını bu denli cömert harcadığı için çok geçmeden büyük bir ekonomik krizin içine düşer ve iflas eder. Tek çıkış yolu ise kendisine para konusunda yardım edeceğini umduğu adamı bulmak için San Francisco’ya gitmektir. Güzel Jasmine bu süreçte çıkış yolu ararken, antidepresanlarla ayakta durmaya çalışır, ancak debelendikçe daha da dibe çöker. Kendi kendine sayıklar, kıvranır ama acısını havasından taviz vermeden bastırmaya çalışır.

Son zamanların en çok beğenilen filmi olma özelliğini de taşıyan komedi-dram türündeki “Blue Jasmine”, ABD gişesinde yönetmenin en başarılı açılış haftası rakamını elde ederek, salon başına 102 bin dolar hasılatla sinema tarihinin en yüksek altıncı gişe hasılatını da yaptı.

Woody Allen bu, tarzından asla ödün vermiyor! Yönetmenliğin dışında oyuncu, senarist, yazar, komedyen, müzisyen kimliğiyle de dikkat çekiyor. Tüm bunları yaparken en büyük tutkusu olan film çekmeyi ise asla aksatmıyor. Biz onun son filmini merakla beklerken o yeni filminin hazırlıklarına başlamış bile. Yıldız oyuncu kadrosuyla Fransa’da çekimlerini sürdüren yönetmenin ilerleyen yaşına rağmen her yıl bir film çekmesi ise her daim büyük bir övgüyü hak ediyor.