Elimizde olan değerlere sahip çıkma bilinci, şu günlerde en fazla ihtiyaç duyduğumuz motivasyonken, bizi güzelleştiren sanattan uzak kalmayalım. Çünkü İstanbul’a çok yakışıyor.
Hayal gücümüzün ifade biçimi olan sanat, iyileştirici özelliği ve zaman zaman terapi amaçlı kullanımıyla bize de el uzatıyor. Tiyatroya gitmek, sergi gezmek ya da bir konsere gidip müzik dinlemek hayata tekrar sarılmamıza, sanattan umut çıkarmamıza sebep oluyor. Bunu görünce, içinde bulunduğumuz zor günlerden çıkış amacıyla, görüşlerini almak üzere galeriler ve sanatçıların yolunu tuttuk. İstanbul’un köklü galerilerinden Galeri Nev’in kurucusu Haldun Dostoğlu, Türkiye’nin modern ve çağdaş sanat alanındaki ilk özel müzesi İstanbul Modern’in direktörü Levent Çalıkoğlu, şehrin sanat hayatına kattığı etkinlerle adından söz ettiren Mixer Galeri Direktörü Bengü Gün ile genç sanatçılar Melek Yazıcı ve Nermin Er, sanatın bizi iyileştirmedeki rolüne dair düşüncelerini bizimle paylaştı.
– İSTANBUL MODERN DİREKTÖRÜ –
LEVENT ÇALIKOKOĞLU
Kelimelerin yetmediği, karışık bir dönemden geçiyoruz. Bu tip dönemlerde sanat ve kültürün varlığı çok daha derin bir anlam kazanır. Kimi zaman bir resimdeki coşku, kimi zaman bir müzik parçasının ritmi, kimi zaman da bir fotoğrafta yüz yüze geldiğimiz bir çift göz hayata ve olaylara yeni bir değer katar, bize yalnız olmadığımızı hatırlatır. İstanbul Modern olarak pek çok insanın hayatını güzelleştirdiğimize, ürettiklerimiz ve temsil ettiklerimizle her yaştan insanın kendisini ait hissettiği bir müze ve kültür kurumu olduğumuza inanıyoruz. İstanbul Modern pek çok insan için bir vaha. Bu bağlılığın değerini bugünlerde daha iyi anlıyoruz. Üstlenmiş olduğumuz sorumluluğun ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Ülkemizin yaratıcı ve yenilikçi yüzüyüz. Şahsen gelecek güzel günlerin heyecanımız ve ürettiklerimizle şekilleneceğine inanıyorum.