Geek’ler bu sene yaşadı! Marvel’in üç yeni dizisi ve bu sene bizi bekleyen yeni kahraman filmleri, pek çok sürprizi de beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Bu yıl geek’ler için gerçekten çok heyecanlı ve dolu dolu geçiyor. Bunun bir işareti olarak çizgi romanların yeni sayıları geek’ler için sansasyonel birçok sürprizle doluydu. Kaptan Amerika “Hail Hydra!” derken, Iron Man’in en son sayısında kahramanız yerini Afro Amerikalı genç bir kıza bırakıyordu. Ancak bu ilginç haberlere rağmen bu yıla beyazperde ve televizyondaki fantezi dünyası damga vurdu. Bütün yıl Batman, Superman, Preacher, Lucifer, Daredevil, Harry Potter, Fantastic Beasts and Where to Find Them ve Suicide Squad konuştuk durduk.
Geek dünyasında adeta tanrıların buluşma yeri olan ve her yıl heyecanla beklenen Comic-Con, bu yıl da birçok ilginç olay ve habere kaynaklık etti. Yeni sezon ve filmlerin vizyon tarihleri yaklaşırken ben de dikkatimi çekenleri sizinle paylaşmak istedim.
DC ile başlarsak “Batman v Superman: Adaletin Şafağı” filminin bu kadar kötü çıkmasına neredeyse sevinmeye başlayacağım. Zira DC bariz bir hırs içerisinde ve giderek daha iyi, daha büyük işler yapmaya çalışıyor. Bu hırsın en güzel örneği de “Justice League” olacak gibi görünüyor. Flash’ın masumiyeti ve Batman’in ince zekâsı çok hoşuma gitti. Üstelik karakterler anlamsız süper kahraman egolarından sıyrılmış ve hak ettikleri özgün zekâ, tavır ve karakterler ile buluşmuş gibi görünüyor.
Bu cesareti ilk olarak Marvel, “Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı” filminde gösterdi. Süper kahramanların hep birlikte oturup geyik yaptıkları sahne takdire şayandı. Filmdeki bu doğallık ve samimiyet sayesinde biz de onların ortalıkta maske ve pelerinleriyle kasıla kasıla dolaşan birer robot olmadıklarını gördük. Kendimize daha yakın hissettik ve hayran kaldık.
DC “Justice League” fragmanında da bu tarzı başarılı bir şekilde kendine uyarlamış gibi görünüyor. Bu durum “Batman v Superman: Adaletin Şafağı” filminin hatta Suicide Squad’ın eleştirilerindeki samimiyetsizliği aşabilir.
BENZERLİKLER BÜYÜK
DC’nin yayınladığı diğer fragman bunun tam tersini hissettirip kafaları karıştıran “Wonder Woman”. Fragman hikâyeyi çok karışık ve samimiyetsiz bir şekilde veriyor. Hikâyenin başlangıcının İkinci Dünya Savaşı’na dayanması ve karakterin çok güçlü olması Kaptan Amerika ile arasında pek çok ortak nokta bulunmasına neden oluyor. Film de bu benzerliklerden kurtulamamış ve gerek kurgu gerekse tarz olarak Kaptan Amerika özentisi dişi bir kahramana benzemiş. Üstelik tanrısal yaratılışın fragmandaki işlenme şekli, sanki o gerçekliği reddeder gibi verilmiş. Oysa “Wonder Woman”ın yaratılışındaki mistik güçler ve Yunan tanrıları gibi büyük farklılıkları daha çok sahiplenebilir, kahramanı daha kudretli ve daha canlı bir şekilde sunabilirlerdi. Şimdilik vasat görünüyor ama gelişmeleri bekleyelim derim.
Marvel köşesine bakacak olursak benim hevesle beklediğim “Doctor Strange”in de fragmanı yayınlandı. Güzel bir görsel şölen ve doyurucu bir süper kahraman hikâyesi bizi bekliyor. Sherlock ile gönüllerimizi fetheden Benedict Cumberbatch, Marvel’ın yeni yüzü, “benim” dercesine geliyor. Iron Man dâhi bir bilim adamı, Dr. Strange ise gizemli sanatlarla enerjiye hükmeden bir kahraman. İkisinin çalıştıkları alanlar farklı da olsa, her ikisi de süper güçlerini zekâları ve sıkı çalışmaları ile kazandığı için, ileride harika bir şekilde bir araya gelebilirler. O zaman biz de eşsiz bir süper kahraman filmi ile bayram edebiliriz. Marvel, aynı zamanda Comic-Con’da dört tane dizi teaser’ı yayınladı. Görünen o ki pek çok ortak bölüm çekilecek ve sonunda geek’ler aynı anda beş-altı diziyi takip etmeye mahkûm olacak. Bundan şikâyetçi değilim tabii ki ama nasıl zaman yaratacağız, bilemiyorum… Bu dizilerden ilki “The Defenders”. Stick’in teaser’daki küçümseyen sesi, kahramanların diziye ne halde başlayacaklarını ve nasıl bir evrim geçireceklerini düşündürüyor. Diziden hiçbir sahne görmüyoruz ancak konuşma ve müzik gelirken yırtılan notlardan, güzel detaylara yer veren bir Marvel ürünü olacağını tahmin ediyorum. Umarım DC’nin “Legends of Tomorrow” dizisine benzemez. İkinci dizi “Iron Fist”e dair -dürüst olmak gerekirse- bir şeyler söylemek için çok erken. Bana “Arrow”u hatırlatıyor. Üçüncü sırada “Luke Cage” var. Kendisine tam anlamıyla kahraman demek yanlış, daha çok bir anti kahraman… Eğlenceli bir polisiye ya da kahraman dizisi olabilir gibi. Son olarak altın Marvel dizimiz “Daredevil”in yeni sezon teaser’ı var. Bu kadar popüler bir dizi için fazla minimalist olduğunu düşünsem de, en azından “yeni sezon var mı yok mu?” tartışmalarına bu teaser ile “hem de çok yakında” demiş oldu. Bu kadar yeni dizi ve film haberinin içerisinde sessiz sedasız ilerleyen bir yapımın da hazırlığı devam ediyor ki şahsen nasıl olup da bu şekilde ilgisiz bırakıldığına şaşıyorum: Marvel’in en güçlü mutantlarından birisi olan Legion’un dizisi geliyor! Legion, X Men’in kurucusu olan Profesör Charles Xavier’ın oğlu. Çoklu kişilik bozukluğu var ve sahip olduğu her kişilik, farklı bir mutant gücünü kontrol etmesini sağlıyor. Marvel evreninde hem bu kadar güçlü hem de bu kadar dengesiz olan tek karakter. Yapabilecekleri ve sürprizleri beni şimdiden heyecanlandırıyor. Fragmanı biraz düz olsa da umut verici. Evet, sonuçta herkes heyecanlı… Tüm geek âlemine iyi beklemeler!