Deniz havası, balık kokuları, şifa arayanlar, cenevizliler, waffle… Anadolu Kavağı’nda ne arasanız var. Yanında da boğaz manzarası hediye!
İstanbullular bilir, “kavak havası” gerçekten de başka bir şeydir. Şehir merkezinden olabildiğince uzakta, Boğaz’ın birbirine karşı duran iki köşesinde kaleleri, yeşil tepeleri ve muhteşem balıkçıları ile iki kavak salınır; Anadolu Kavağı ve Rumeli Kavağı.
Anadolu Kavağı, denizin her noktasına ayrı ayrı dokunduğu bir mahalle. Ünlü kalesinden balıkçı restoranlarına ve adım atar atmaz hissettiğiniz sahil kasabası rahatlığına kadar, burada suyun izlerini görebilirsiniz. Marmara Denizi’nin Karadeniz’le buluştuğu noktada yer alan Anadolu Kavağı’ndaki kaynak sularının çok önemli olduğu bilgisini aldık, hatta şifalı olduğunu söyleyenler bile var. En ünlüsü ise suyundan içenlere şifa dağıtan Kumdöken Çeşmesi’ymiş.
MANZARANIN HÂKİMLERİ
Anadolu Kavağı’nın turistik cazibe merkezi olan Yoros Kalesi ve çevresi, askeri bölge içerisinde yer aldığından henüz yeşil alanlarını kaybetmemiş. Bu da İstanbullular’ın şehir kaçamaklarında neden burayı tercih ettiklerini açıklıyor. Tarihinin Roma öncesi döneme uzandığı düşünülse de, yaygın olarak “Ceneviz Kalesi” olarak bilinen ve İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e dokunduğu noktada bulunan Yoros Kalesi’nin Osmanlı dönemindeki tamiratı sırasında yanına bir cami, hamam ve çeşme eklenmiş. Günümüzde biraz bakımsız kalsa da hâlâ haşmetini koruyor Yoros Kalesi. Kalenin tepe kısmındaki iki yarım daire şeklindeki burcun üzerine, Hazreti İsa’nın adını simgeleyen harfler, burçların dış kısmındaki mermerlere ise “Despot Manuel” olarak da bilinen Bizans İmparatoru I. Manuel’in ismini temsil eden harfler işlenmiş. Eskiden, Boğaz’dan geçen düşman gemilerinin ışıksız kalıp karaya oturmalarını sağlamak adına kale içinde ve çevresinde ateş yakılmasına izin verilmediği söyleniyor. Anadolu Kavağı’nda çoğu yerde Ceneviz Kalesi veya “Genoa Castle” yolunu gösteren tabelalar görürseniz şaşırmayın, zira her yol Yoros’a çıkıyor! Yol dik, yorulursanız tepedeki Yoros Çay Bahçesi’nde soluklanabilir ve deniz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Kavak tepesini şenlendiren bir başka insan mıknatısı daha var burada; Yuşâ Tepesi. Mutlaka duymuşsunuzdur, ailenizde Yuşâ Hazretleri’ne dua etmeye giden birileri mutlaka çıkacaktır. İşte orası, burası. Anadolu Kavağı’nın en önemli simgelerinden biri olan Yuşâ Tepesi, şehrin en yüksek yerlerinden biri. Anadolu sahilindeki Macar Burnu’nun yanı başında yükselen bu tepede Hazreti Yuşâ’nın mezarının olduğuna inanılıyor ve bu mezar, çok uzun yıllardan beri dua etmek ve dilek dilemek isteyen İstanbullular’ı ağırlıyor.