Son dönemde sanat dünyasının gözdesi haline gelen Kadıköy Yeldeğirmeni’nde yaşanan değişimin perde arkasında neler oluyor? Sizin için araştırdık.
yeldegirmeni-4
Art arda açılan sanatçı atölyeleri ve galerilerle semt kendini büyük bir değişimin içinde buldu. Ancak geçtiğimiz ay bir organizasyon grubu tarafından gerçekleştirilmesi planlanan tur, mahalledeki dönüşümün sorgulanmasına yol açtı. Dönüşümün sorgulanmasına yol açan tur “’Bobo’ Kadıköy: Yeldeğirmeni, Tasarım Bienali etkinlikleri ile” başlıklı “turistik” gezi programıydı ve 100 TL’ye semtteki sanatsal gelişimi anlatmayı amaçlıyordu. Bazı sanatçılar bu gezinin semtin tarihi dokusunu tahrip edeceğinin altını çizerek bu turlara karşı çıktı. Biz de tartışmaların kökenini araştırmak için bir pazar günü Zeynep’le Yeldeğirmeni’ne doğru yola çıktık. Güneşli bir pazar günü sanat atölyelerinin kapısını çaldık ve olan biteni sanatçılara sorduk.
İSTEYEN İZİN ALIP SOHBET EDEBİLİR
İlk durağımız Basako’nun İzzettin Sokak No: 63’teki atölyesi oluyor. Yüksek tavanlı, iki katlı atölyesine girince Basako’nun dünyasının içinde kayboluyoruz. Kahvemizi içip kurabiyelerimizin tadına bakarken sohbete başlıyoruz. Grafik bölümünden mezun olan Basako, uzun yıllar çeşitli ajanslarda çalıştıktan sonra reklam dünyasının kendisine göre olmadığını anlayınca 2003 yılında kendi grafik stüdyosu Basako Graphics’i kuruyor. Bu süreç boyunca resim çalışmalarına devam ediyor. 2010 senesinde artık bu çalışmalarını grafikten arta kalan zamana sıkıştırmak istemediğine karar veriyor ve o dönem eşiyle Yeldeğirmeni’ndeki bu atölyeyi tutuyor ve birlikte çalışmaya başlıyorlar.
Basako beş senedir bu atölyede. Onlar geldiğinden beri semtte birçok atölye açılmış ve bölge birçok sanatçının çalıştığı ve yaşadığı bir mahalle halini almış. Ona semtteki dönüşüm hakkında ne düşündüğünü sorduğumda, “Burada çok güzel bir enerji oluştu, bu atölyeler arasında güzel ve demokratik bir dayanışma var. Fakat sanatçıların yaşadıkları alanlara değer katması, maalesef kendileri için bir işe yaramıyor. Birçok kişinin ilgisini çeken bu enerji, daha evvel Asmalı Mescit, Galata ve Tophane’de olduğu gibi kiraların hızla artmasına neden oluyor. Bu durumda sanat yapmak için direnç gösteren sanatçılara yük oluşturuyor” diye cevap veriyor.
Basako, sanatçılar ve semtin sakinleri arasında zaman içinde çok doğal bir kaynaşma olduğunu düşünüyor ve semte düzenlenecek turu anlamlı bulmuyor. Bu konuyla ilgili bazı sanatçıların yayınladığı metni, o da imzalamış. Bu turların bazı sloganlarla tanıtılmasının semti, sanatçıları ve yapılan işin ruhunu incittiğini düşünüyor. Ona göre Yeldeğirmeni’ni gezmek isteyen, sanatla ilgilenen herkes semti gezebilir. Bunun için herhangi bir tura katılmaya gerek yok. Birçok sanatçı zaten kapıları açık çalışıyor, isteyen izin alıp sohbet edebilir.
Yazı: Naz Cuguoğlu
Fotoğraflar: Zeynep Bolat