Caz müziği şehri ele geçirmeye hazırlanırken bizim de meraklı ve sabırsız bekleyişimiz sürüyor. Bu sene 24.’sü düzenlenen Akbank Caz Festivali’nin değişmez bölümlerinden biri olan “Cazın Ustaları” yine birbirinden usta isimleri ağırlayacak. Festival kapsamında 31 Ekim akşamı PSM sahnesinde ünlü kontrbasçı Dave Holland ve caz piyanistleri arasında efsane bir isim olan Kenny Barron’ın performanslarını seyredeceğiz. Biz de bu fırsatı değerlendirdik ve Dave Holland’a birkaç soru yönelttik.
Ne zaman ve nasıl müzisyen olmaya karar verdiniz? Sizi kontrbasa yönelten ne oldu?
Müziğe beş yaşında ukulele çalarak başladım. 10 yaşıma geldiğimde gitar çalmak istediğime karar verdim ve 13 yaşımda da ilk kez bir grupta çalmaya başladım. Basçımız yoktu dolayısıyla bas gitar çalma görevini ben devraldım. Profesyonel bir müzisyen olmak için 15 yaşımda okulu bıraktım.
Kariyerinizin başında sizi en çok etkileyen isimler kimler oldu?
Kontrbasta beni en çok etkileyenler Ray Brown, Leroy Vinnegar ve Charles Mingus’tu.
Aslen İngiltere doğumlusunuz fakat 1960’ların sonunda ABD’de yaşamaya karar verdiniz. Sizce caz müziğine olan yaklaşım iki ülke arasında farklı mı?
Caz çok geniş bir yelpazede stil ve yaratıcı yaklaşım içeren bir tür; dolayısıyla genellemek zor. Caz dünyanın dört bir yanında sayısız müzisyeni etkilemiş bir müzik dili. Buna rağmen sanatçının geliştirdiği kültürel diyalog ve ortamın herkes üzerindeki etkisi farklı olabiliyor.
Yakın bir gelecekte müziğiyle ismini duyuracağını düşündüğünüz isimler var mı?
Adlarını yeni yeni duyuran genç nesil müzisyenlerin neredeyse tümü temelleri onlardan önce atılan müzik gelenek ve alışkanlıklarının üzerine büyük yaratıcılık ve hayalgücü ile yeni bir ortam kuruyorlar. O kadar çok isim var ki, hepsinden bahsetmek zor ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim; müziğin geleceği emin ellerde.
İstanbul’u daha önce de ziyaret ettiniz ve bu sene 24. Akbank Caz Festivali kapsamında bir kez daha sahne alacaksınız. İstanbul’daki izleyici ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi ve ziyaret etmek, oradaki tutkulu, etkileşimini hiçbir zaman kaybetmeyen dinleyici kitlesine müzik çalmak için can atıyorum.