Yılda 5,2 milyonu bulan ziyaretçi sayısıyla dünyanın en çok ziyaret edilen beşinci müzesi olan Londra’daki National Gallery’de pek çok akımla tanışabilirsiniz.
Londra’daki Trafalgar Meydanı’na şekil veren, siluetinde en az aslan heykelleri ve havuzları kadar önemli olan ikonik bina, “National Gallery”nin 1838 yılında beri evi. Diğer ülkelerdeki ulusal galerilerden farklı olarak, Londra’daki National Gallery sadece İngiliz ressamlarının eserlerinden ya da Kraliyet koleksiyonundan oluşmaz. Sanatsever bir hükümet olarak İngiltere’nin satın almalar ve bağışlarla oluşturduğu çok özel bir koleksiyonu barındırır. Koleksiyonun sahibi Büyük Britanya halkıdır ve giriş ücretsizdir.
Her şey İngiliz hükümetinin, 1824 yılında dönemin sanatsever bankeri John Julius Angerstein’dan 38 resimlik koleksiyonu 57 bin Pound karşılığı almasıyla başladı. Koleksiyon bir süre mütevazı “Angerstein’s House” binasında sergilendi. 1831’de koleksiyonun halka ulaşması ve daha popüler olması için dönemin Londra merkezi olan Trafalgar Meydanı’na taşınmasına karar verildi. Bina bizzat National Gallery için inşa edildi ve 1838’de açıldı. Büyük kubbe 1878 yılında eklendi. Yıllar içinde koleksiyon genişledikçe yeni kanatlar, odalar eklense de orijinal bina ve mimarisi daima korundu. 1889’da Henry Tate de koleksiyonunu İngiliz ulusuna bağışlamaya karar verdi. Ortaya çıkan dev koleksiyondan sadece bir kısmı National Gallery’de bırakıldı, daha çok İngiliz sanatını yansıtan resimlerle ise Tate Gallery kuruldu. Bugün National Gallery her yıl ağırladığı 5,2 milyon ziyaretçi ile dünyanın en çok ziyaret edilen beşinci müzesi..(1). İngiltere’nin ise British Museum ve Tate Modern’den sonra en çok ziyaret edilen üçüncü müzesi.
National Gallery’de hangi ressamlar var? Koleksiyonda 13. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasından 2.300’e yakın resim var. Her yıl yeni resimler koleksiyona eklenmeye devam ediyor. Koleksiyonda Van Eyck, Botticelli, Albrecht Dürer, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Raphael, Bruegel, Titian, Veronese, Caravaggio, Rubens, Poussin, Van Dyck, Velázquez, Rembrandt, Vermeer, Goya, Turner, Rousseau, Ingres, Degas, Cézanne, Toulouse-Lautrec, Pissarro, Seurat, Monet, Renoir ve Van Gogh gibi farklı yüzyılların dâhilerine ait resimler var. Bu müzeyi özellikle resim sanatında henüz favori akımlarını ve ressamlarını seçmemiş olanlar için hızlandırılmış kurs niteliğinde öneriyorum. Londra’ya gittiğinizde National Gallery’ye iki üç saat ayırarak farklı akımlara ait resimleri görerek sizi en çok etkileyenlerin farkına varabilir, favori ressamlarınızı belirleyebilirsiniz. National Gallery ziyaretlerim sırasında fazladan bir beş dakika ayırdığım, önünde hayranlıkla dikildiğim resimleri aşağıda listeliyorum.
TOP 10
Bu resimleri görmeden National Gallery’den çıkmayın.
1-Diego Velazquez’den bir başyapıt The Rokeby Venus – The Toilet of Venus (1647-51)
2-Georges Pierre Seurat’dan Bathers at Asnieres (1884)
3-Henri Rousseau’dan Tiger in a Tropical Storm / Surprised (1891)
4-Sandro Botticelli’den Venus and Mars (1483)
5-Jan Van Eyck’den zamanının çok ötesinde olan The Arnolfini Portrait (1434)
6-Leonardo da Vinci’ye ait iki “Kayalıklardaki Bakire” resminin tartışmalı ikinci versiyonu The Virgin of the Rocks (1495-1508)
7-Rembrandt van Rijn’den Babil’in son kralı Belşazzar’ı anlattığı Belshazzar’s Feast (1636-38)
8-Turner’dan Trafalgar Savaşı’ndaki ünlü gemi The Fighting Temeraire (1838)
9-Vincent Van Gogh’un yaptığı iki ayçiçeği resminin ilk versiyonu olan Sunflowers –
12-Sunflowers in a Vase (1888)
10- Titian’dan Bacchus and Ariadne (1520-1523)