CUNDA: ROMANTİK ZAMANLAR
Sessizliğin hâkim olduğu daracık sokaklarıyla, Cunda’da hayat bir başka akıyor. Hele bir de aklınızda deniz varsa, sizden güzeli yok…
Son dönemlerin en popüler tatil beldelerinden Cunda, herkesin aklının bir köşesine kazınmış mavi boyalı kapı ve pencereleri, rüzgârlı denizi ile Ege’nin en şirin yerlerinden biri. Cunda nüfusunun büyük çoğunluğunu Cumhuriyet döneminde Girit ve Midilli’den göç eden Türkler oluşturuyor. Bölgenin kendine has ve buram buram Yunanistan kokan mimarisinin ve sükûnet içinde sürüp giden ada hayatının sebebi de göçmenlerin beraberlerinde getirdiği ada havası olsa gerek. Cunda, geçimini zeytincilik ve balıkçılıkla karşılıyor, lezzetli zeytinlerinin bir örneğini başka bir yerde bulmak mümkün değil. Siz de gittiğinizde mutlaka bir, iki şişe Cunda zeytinyağını atın çantanıza ve şehrin kaosuna döndüğünüzde, ada havasını en azından kahvaltılarınızda soluma keyfini yaşatın kendinize. Kendinizi gerçek bir Cundalı gibi hissetmek için, adanın en eski yerlerinden, taş mimarisiyle büyüleyen Taş Kahve’ye uğrayın. Sabah kahvaltısında giderseniz, güne gerçek bir Cunda kahvaltısıyla başlayabilir, akşama doğru masalara kurulan okey ve tavlalarla, bu küçük adanın ruhuna ortak olabilirsiniz. Yanınızda sevdiğiniz varsa, size bir önerimiz var: Ada manzarasının ve denizin en güzel izlenebileceği yer olan Âşıklar Tepesi, sizi sevgilinize yeniden âşık edecek.
ÇANTA, YARGICI
BİKİNİ, CALZEDONIA
TERLİK, HAVAIANAS
GÜNEŞ YAĞI, LANCASTER, SEYAHAT BOYU
ŞAPKA, H&M