BOZCAADA: SAKİN GÜNLER
Bize hem çok yakın hem de çok uzak ve izole görünen Bozcaada, sakin ve sessiz, hayatın hızlı akışından kaçan bir destinasyon. Ege’nin dalgalı suları arasında kaybolmuş bu adaya, herkesin bir gün yolu mutlaka düşmeli. Dışarıdan bakılınca yalnız, kaybolmuş bir yer gibi görünse de, rüzgârlı Bozcaada, ada keyfini size en üst noktasında yaşatıyor. Yanında da leziz mi leziz şaraplar ve yerel yiyecekler sunuyor. Çanakkale’den kalkan vapurlara zar zor yetişip günübirlik ada sefası yapanlar mı dersiniz veya yeni aldığı ada evinde yazı geçirmeye hevesli şehirli profesyoneller mi dersiniz… Burada her türden insana rastlamak mümkün. Son zamanlarda ortaya çıkan tasarımcı pansiyonları, balık lokantaları, otantik kafeleri ve sahilde piknik yapmayı sevenler için yüzlerce yerel ürün satan minik marketleriyle Bozcaada, Türkiye’nin incilerinden biri. Çanakkale Boğazı’na bekçilik yapan, tarih boyunca onlarca farklı medeniyet görmüş geçirmiş Bozcaada’da hayatın büyük çoğunluğu bağlarda geçiyor. Bozcaada’nın kendine has şarapları, eve dönerken hem size hem de arkadaşlarınıza iyi birer hediye olabilir. Kalesi, beyaz evleri ve limanı ile hayatın unuttuğu bu küçük adada, pembe ve mor begonviller altında, Arnavut kaldırımlı taş sokaklarında bir kafede Türk kahvesi içmek gibisi var mı? Gelincik likörü ve tatlı domates reçeli, yanında ev yapımı ekmek ve adaçayı ile Bozcaada pansiyonunuzda huzur bulacaksınız.
ÇANTA, KOTON
ELBİSE, H&M
ŞAPKA, ACCESSORIZE
ESPADRİL, ELLE
GÖZLÜK, BURBERRY