“Sıra dışı” teması altında başlayacak olan etkinlik, 29 Mayıs’ta başlayıp 21 Haziran’da sona erecek.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, The Marmara Pera da gerçekleştirilen basın toplantısındaki konuşmasında, festivalin 45. yılını kutladığının altını çizdi. Vakfın, Türkiye ve global ölçekteki kültür sanat evreni arasında sürekli ve kalıcı bir etkileşim sağlamak, kültür sanat üretiminde etkin bir rol oynamak ve kültür politikalarının oluşturulmasına katkıda bulunmak yönündeki çalışmalarını, ilk günden bu yana duyduğu heyecanının üzerine 45 yıllık deneyimini ekleyerek sürdürdüğünü anlatan Eczacıbaşı, festivalde yer alacak prömiyerler, sanatsal içeriği özel kurgulanmış konserler, disiplinler arası söyleşi ve etkinlik programlarıyla izleyicilerin festival deneyimlerini zenginleştirmeleri, yeni keşifler yapmaları, uluslararası kültür sanat arenasına temas etmeleri için imkanlar yarattıklarını söyledi.
Eczacıbaşı, alışılmadık mekan kullanımları ve geniş katılımlı ücretsiz konserlerle İstanbul da yaşayanların kenti farklı bir gözle yeniden keşfetmelerini sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.
Geçen yıl yaşanan sorunlara rağmen, İKSV ekibinin bu kalitede festival programı düzenlemesinin büyük bir övgüyü hak ettiğini aktaran Eczacıbaşı, “Festival programının aksamadan veya asgari düzeyde aksamayla gerçekleştirilmesi, kalitesinin hiçbir şekilde düşürülmemesi son derece zordur. Fakat ekip olağanüstü çabalarla bunu başardı.” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve kültürle ilgili kurumlardan destek aldıklarını kaydeden Eczacıbaşı, şu bilgileri verdi:
“Bu iş birliğimiz son derece olumlu bir çizgide yürüyor. Katılmaları tabii ki bize çok cesaret ve onur veriyor ama en önemli konu bence o değil. Bizimle birlikte olduklarını hissetmek, etkinliklerimize kendi imkanları ölçüsünde destek verdiklerini görmek bizim için son derece değerli. Bu ilişkilerin olumlu çizgide devam ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.”
“Hiçbir kayıt ya da dijital konser, canlı performansın yerini tutamaz”
İstanbul Müzik Festivali Direktörü Yeşim Gürer Oymak da teknolojinin kültür sanattaki yerine dikkati çekerek, “Klasik müzik dünyasında, son yılların en çok tartışılan konulardan biri, dijital teknolojinin, hayatımızı her geçen gün daha fazla kuşattığı bir dünyada, klasik müziğin geleceğinin ne olacağı konusudur. Sadece 10 yıl öncesiyle bile karşılaştırdığımızda, günlük hayatımızın bugünkünden çok daha farklı olduğunu göreceksiniz. Alışveriş etmekten müzik dinleme ve film izlemeye dek, pek çok alışkanlığımız değişti.” ifadelerini kullandı.
Gelişen teknolojiyle seyircilerin daha ucuza, evlerinde dünyanın önde gelen opera evlerinin ve orkestralarının konserlerini canlı dinleme imkanına sahip olduğunu vurgulayan Oymak, hiçbir kayıt ya da dijital konserin canlı performansın yerini tutamayacağını vurguladı.
Yeşim Gürer Oymak, bu yılki program hazırlanırken sanatçıları ikna etmenin zorluğuna değinerek, şöyle devam etti:
“Sanatçılara Türkiye deki durumu anlatıp, onları özellikle böyle bir zamanda Türkiye de olmaları gerektiğine ikna ettik. Böyle bir zaman, zor bir zaman. Müziğin ve sanatın hepimizi bir araya getireceğini ve bu dönemde daha fazla İstanbul da olmaları, daha fazla festivale katılmaları gerektiği konusunda onları iknaya çabaladık. Bazı sanatçıları ikna etmekte zorlandığımızı kabul ediyorum ama yine de programda yüzde 80 in üzerinde yabancı sanatçı olduğunu görürsek, bu konuda başarılı olduğumuzu düşünüyorum.”
“Eşsiz bir müzik ziyafetine tanık olacağız”
Festival sponsoru Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı ve ECA Presdöküm Sanayii AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen de festivalin sponsorluğunu ikinci kez üstlendikleri için onur ve gurur duyduklarını belirterek, “1950 lerden bu yana birçok iş dalında, ilk üretimi yapmanın gururunu taşıyan Elginkan Topluluğu olarak, kültürel faaliyetlere verdiğimiz desteğin yanında, bugün geldiğimiz nokta itibarıyla Türkiye nin geleceğine yatırım yapan, yüksek teknolojiye sahip, yenilikçi ve geleceği şekillendiren, gençlerin bakış açısına önem veren bir marka olarak hizmetimizi sürdürüyoruz.” dedi.
Gençliğin teknoloji ile olan bağına işaret eden Akçen, “Bu yıl festivalimizin teması, sıra dışılık. İKSV ile ortak hedefimiz, müziği çok yönlü ele alarak, gençlerimizi sıra dışı bir müzik anlayışıyla buluşturmak.” değerlendirmesinde bulundu.
Akçen, festivalde çok özel isimlerin sanatseverlerle buluşacağını dile getirerek, “Müziğin birleştirici ve yükseltici gücünü içimizde hissedecek ve hep birlikte eşsiz bir müzik ziyafetine tanık olacağız. Dilerim ki ECA Presdöküm Sanayi AŞ olarak İKSV ve İstanbul Müzik Festivali ile bu güçlü bağımız, sloganımızda da söylediğimiz gibi, yıllarca beraber devam edecektir.” diye konuştu.
600’ü aşkın sanatçı festivale konuk olacak
İstanbul Müzik Festivali, St. Petersburg Rus Oda Filamornisi, Viyana Oda Orkestrası, Londra Oda Orkestrası, Ebene Yaylı Çalgılar Dörtlüsü gibi seçkin topluluklardan Hüseyin Sermet, Fazıl Say, Alina Pogostkina ve Mathias Goerne gibi usta solistlere ve genç kuşak sanatçılara, 600 ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak. Etkinlikler, Aya İrini Müzesi, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, İş Sanat Konser Salonu, Süreyya Operası, Zorlu PSM Drama Sahnesi ve Avusturya Kültür Ofisi, Aya Yorgi Rum Ortodoks Kilisesi, Bomontiada, Galata Mevlevihanesi Bahçesi, Kapalıçarşı, Küd Dıpo Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Sait Halim Paşa Yalısı ve Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras’ta gerçekleştirilecek.
Festivalin 29 Mayıs’taki açılış konserinde, viyolonselde Andrei Lonita ile Sascha Goetzel in yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda aynı sahneyi paylaşacak. Kapalıçarşı Kalpakçılar Caddesi nde 4 Haziran’da “Sonsuz Aşk” başlıklı konserde, arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu ile okuyucu ve besteci Bora Uymaz tarafından kurulan Şimdi Ensemble, eskiden yeniye ilahi örnekleri sunacak. Projenin konuk sanatçısı Fransız Michel Godard orta çağdan bir dini müzik çalgısı olan serpent ve tuba ile sanatçılara eşlik edecek.
Sanatsal üretime ve çağdaş müzik repertuvarının genişlemesine katkıda bulunmak amacıyla 2011’den itibaren yerli ve yabancı bestecilere eser siparişleri veren festival, klasik müzik bestecisi Philip Glass a siparişte bulundu. Glass ın 11. Senfoni isimli yeni eserinin Türkiye prömiyeri, 16 Haziran da şef Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından Aya İrini Müzesi’nde yorumlanacak.
Norveçli keman sanatçısı Mari Samuelsen ile çellist kardeşi Hakon Samuelsen, şef Sasha Goetzel in yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde, Glass ın Keman ve Viyolonsel İçin İkili Konçertosu’nu seslendirecek.
Festivalin “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Glass’a, “Onur Ödülü” ise müzik yazarı ve öğretim görevlisi Evin İlyasoğlu’na takdim edilecek.
Ödüllü piyano virtüözü Fazıl Say, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı nda 15 Haziran da Debussy nin ve Ulvi Cemal Erkin’in prelüdleri, Chopin in noktürnleri ile Ahmed Adnan Saygun un sonatını yorumlayacak.
Say, 21 Haziran’da ise Viyana Oda Orkestrası eşliğinde festivalin kapanış konserini gerçekleştirecek.
“Renklerin Sesi: Kandinsky & Chagall” başlıklı konser, 31 Mayıs ta İş Sanat Konser Salonu’nda, Soqquadro Italiano konseri 5 Haziran da Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde, “Mozart’tan Ellingtona” konseri ise 12 Haziran’da Aya İrini Müzesi’nde sanatseverlerle buluşacak.
Sanatseverleri klasik müziğin en iyi ve en yeni örnekleriyle buluşturan festival bugüne kadar, 3 bine yakın gösteride 3,5 milyon sanatseveri ağırladı.
Etkinlik, 21 Haziran’da sona erecek.